Faiz Oranı Riski Yönetimi
Basel Komitesi’nin Türkiye’de gerçekleştireceği RCAP (Regulatory Consistency Assessment Programme) denetimlerine istinaden çıkarılan düzenlemeler, bazı bankaların hazırlanmaya başladığı risklere esas sermayenin içsel modellerle hesaplanma başvuruları gündemin hep kredi riski olarak kalmasına neden oluyor. Bankalarımız için en önemli riskin kredi riski olduğu gerçeği göz ardı edilemez ama (yapısal) faiz oranı riskine olması gereken değeri vermemek fahiş bir hata olabilir. Yapısal faiz oranı riskini bankaların klişe gündemi olarak görüp, yalnızca APKO toplantılarında birkaç dakika ayırmak ve durasyon raporlarıyla değerlendirmek yeni nesil regülasyonun ümit ettiği yapının aksine bir yaklaşım anlamına gelir. Bu nedenle faiz riskini gündemime aldım ve resüsitasyona (yeniden canlandırma) tabi tutmak istedim.
Yapısal faiz oranı riski tanım olarak aktif ve pasiflerdeki faize duyarlı varlık ve yükümlülüklerin yeniden fiyatlama dönemi ve yapılarındaki farklılık nedeniyle faizlerdeki muhtemel değişimlerin bankaya özkaynak veya kâr/zararı üzerinde doğuracağı değişiklik olasılığıdır. Bu kitabi tanımı BDDK mevzuatı; bankacılık hesaplarından kaynaklanan faiz oranı riski ve piyasa riskinin bir bileşeni olarak faiz oranı riski (alım satım hesaplarından kaynaklanan) olarak ikiye ayırmakta. Teori de faiz riskini, yeniden fiyatlama riski, baz riski, verim eğrisi riski, opsiyonalite riski, volatilite riski vs. alt bileşenler oluşturmakta. Ancak ben regülasyonu ve teoriyi bir kenara bırakarak uygulamada faiz riski ideal olarak nasıl yönetilmeli sorusuna cevap arayacağım. Çünkü faizler genel seviyesi artış gösterdiği vakit alt bileşenlerin hangisi daha fazla etkilendi sorusu oldukça arka planda kalabiliyor. Bu nedenle faiz riskinin önündeki yapısal sıfatını çıkaracağım.
Yine mi Dokümantasyon!
Bu bölüm oldukça sıkıcı ve yalnızca regülasyonun emri olarak görülüyorsa organizasyonunuzun kurumsallığını sorgulamalısınız. Yönetim Kurulu tarafından onaylanan strateji, politika ve uygulama usullerinin tartışılarak alınmış kararlardan oluşması içeriğinde, belirlenen risklerin nasıl ölçüleceğine dair bilgilerin, risk limitlerinin, risklerin izlenmesi ve raporlanmasındaki hususların salt gösterişten ziyade gerçeği yansıtması gerekiyor.
Bu kapsamda, tek işlem limitlerinin, günlük limitlerin, pozisyon limitlerinin VaR, tutar ve hatta PV01 bazında belirlenmesi gerekiyor. İç Kontrol birimi tarafından söz konusu limitlere uyumun günlük olarak kontrol edilmesi aslında limitin oluşturulmasından daha fazla öneme sahip. Yine bu limitlerin işlevselliğinin bağımsız bir birim tarafından (Teftiş) kontrol edilmesi ve güncellenme konusunda uyarılması önemli.
Faiz Oranı Riskinin Kısa ve Uzun Vadede Yönetilmesi
Bankanın stratejisi ve rekabet koşullarının bir parçası olan faiz oranı riski yönetimi her banka da APKO’nun bir gündemi, bu da kısa vadede en azından faiz oranına ilişkin değerlendirme yapılırken dikkate alınıyor anlamına geliyor. Bu noktada ilave söylenebilecek husus; şu aralar da hassas olan net faiz marjının oynaklığının kontrol altında tutularak yönetilmesi için sermaye getirisini alınan risklere göre optimize edilmesinin sağlanması olabilir. (Riske göre sermaye/kar/aktif vs. detaylı analizler için takipte kalın). Diğer önemli bir araç fon transfer fiyatlandırması. FTF çoğu zaman bir fiyatlama aracı olarak görülse de, asıl fonksiyonu faiz riskinin tek bir elden yönetilmesi konusunda bankalara disiplin sağlamasıdır. Aktif pasif yönetimleri bilanço yönetirken- spot ve forward piyasalarda yatırım ve korunma stratejileri kararını verirken aslında faiz riskini yönetmektedir. Buradan eski bir yazıma referans yaparak fon transfer fiyatlandırmasının doğru şekilde işlemesinin faiz oranı riskinin doğru yönetilmesinde önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Faiz Oranı Riski Yönetimine Yardımcı Olan Araçlar
Bankacılık hesaplarından kaynaklanan faiz oranı riskinin standart şok yöntemi ile ölçülmesi neticesinde oluşan şok tutarının özkaynağın %20’yi aşmaması bankalar açısından bir yönetim aracı olsa da, bu regülatif rasyonun bazı nedenlerden dolayı genelde bankalarda yasal sınırın oldukça altında çıkması nedeniyle dikkate değer bir araç olarak görmüyorum. Faiz riskinin yönetilmesi açısından yapılan analizler klasik manada risk yönetimi birimleri tarafından hazırlanan durasyon, GAP vb. duyarlılık analizleri olmakla birlikte aşağıdaki şekilde daha modern bir ayrıma tabi tutmayı tercih ediyorum.
Bu tabloda “dinamik” kavramı üzerinde ayrıca durmam gerekiyor. Dinamik analizlere; Davranışsal finans bilimiyle farkına varılan gerçekler, hukuki düzenlemelerin müşterilere verdiği imtiyazlar ve bankaların ürün farklılaştırmak uğruna müşterilere sağladığı gizli opsiyonların sonucu ihtiyaç duyuyoruz. Kredi kartlarındaki asgari ödeme oranları ve bankada pratikten ne düzeyde dönem borcu/asgari ödeme tahsil edildiği, borçlu cari hesap/kredili mevduat hesabındaki ödeme koşulları, özellikle büyük ticari kredilerde (proje vs.) müşterilere verilen erken kapama opsiyonları, mevzuat gereği bireysel müşterilerin kredilerini erken kapatabilmesi, vadeli mevduatın sözleşmedeki vadeye rağmen daha uzun sürelerde bankada kalabilmesi (çekirdek mevduat), yapılandırılmış ürünler tüm bu analizleri daha karmaşık yaklaşımlarla ele alınmasını gerektiriyor. Bu ürünlere sahip olan bankalar, dinamik analizler kullanmıyorsa eleştiriye açık olduklarını itiraf etmek zorundayım.
Önce Söylemem Gerektiğini Sonra Söylemek: Riskleri Tanımlamak
Faiz oranı riskinin doğru bir şekilde yönetimi için risklerin doğru tanımlanması gerekiyor. Uygulamada bunun karşılığı ürünlerin risklerle doğru eşleştirilmesi anlamına geliyor. Banka sistemindeki tüm ürünlerin önceden tanımlanmış uygun risk faktörlerine göre yazılım vasıtasıyla ayrıştırılması bu işin bir parçası. Eğer doğru ayrıştırma-tanımlama yapılırsa aşağıdaki analizlerde sağlıklı yapılabilecektir.
Risk Bileşeni | Analiz Türü | Odaklanılacak Alan |
Yeniden Fiyatlama Riski | GAP Analizi | Uyumsuz dönemlerin/vadelerin tespiti |
Verim Eğrisi Riski | GAP Analizi, Kısmi Durasyon Analizi | Farklı vade dilimlerinin doğru ayrıştırılması ve konsantrasyon analizi yapılması |
Baz Riski | Finansal Araçların Uygun Faiz Bileşeniyle Eşleştirilmesi | GAP ve durasyon analizinin tespit edemediği türev vb. araçlardan kaynaklanan riskin tespiti |
Opsiyon Riski | Saklı Türev İçeren Araçların Envanterinin Çıkarılması | Konut kredisi, mevduat vs. ürünlerdeki opsiyonalitenin tespiti |
Doğrusal olmayan analizlerin sağlıklı ölçülebilmesi için dinamik analizler kullanılması şart. Bu araçlar/yazılımlar yurtdışı tabanlı şirketlerden ithal edilebiliyor. Doğrusal olmayan analize ihtiyaç duyulup duyulmamasının tespiti atıl yatırımın engellenmesi için şart. Bu da, doğru bir envanter analiziyle mümkün olabilir.
İSEDES’in bir parçası olarak faiz riski;
Faiz oranı riskini yönetirken içsel sermaye gereksinimiyle eşleştirmek regülasyon tarafından emredilen bir husus. Burada kastedilen daha önceki yazılarımda hep tekrarladığım gibi yalnızca riske göre ihtiyaç duyulan sermayenin tespiti değil, bütçe, planlama ve makro ve mikro politika sürecinde Demokles’in bir kılıcı olarak görülmesi ve göz ardı edilmemesi.
Bankanın içsel sermaye ihtiyacı ani bir faiz şokuyla veya faiz oranlarının gelecekteki gelir elde etme kapasitesini etkileyecek düzeyde değişmesiyle doğabilir. İSEDES sürecinde dikkat edilmesi gereken bu iki olgu. Bankalar faiz oranı riski için ne düzeyde içsel sermaye tutulması gerektiğini aşağıdaki hususlara göre karar vermeli.
- Risk iştahına bağlı olarak yeniden fiyatlama dönemindeki vade uyumsuzluğunun düzeyi (bankanın beklentileri neticesinde kasten hedge etmediği faiz riski pozisyonu risk iştahının bir sonucu olabilir bu durumda İSEDES raporunun risk iştahın bölümünde bu husus makul bir şekilde açıklanmalı ve beklentiler izah edilmelidir)
- Dış faktörlerden kaynaklanan vade uyumsuzluğu (Bazen vade uyumsuzluğunu gidermek makro ve mikro politikalarla mümkün olmayabilir. Piyasa faizlerindeki değişim, çeşitli nedenlerden oluşan yapışkanlık nedeniyle ürünlerin fiyatlarına yansıtılmayabilir. Linkteki yazıda bu hususa güzelce değinilmiş)
- Modellerin hesaplanan faiz oranı riskindeki hassaslığı yakalayamama ihtimali (model riski)
- Portföydeki ürünlerin veya bireylerin davranışsal özelliklerinden kaynaklanan kusurlar (az önce bahsettiğim dinamik analizi gerektiren hususlar)
Bankanın maruz kaldığı veya risk iştahına uygun olarak aldığı faiz riski için tutması gereken sermayenin tespitinde veya faiz riski yönetiminde alması gereken aksiyonların belirlenmesinde belki de en önemli araç stres testidir. Stres testleri, diğer yazılarımın konusunu oluşturacak.